Kronik orta kulak iltihaplarının çok farklı tipleri mevcuttur. Pratikte en sık karşılaşılan iki tablo bulunmaktadır.
Kulak zarında, akut orta kulak iltihapları, travmalar ya da kulak ameliyatlarına bağlı olarak oluşan ve kendiliğinden ya da basit müdahalelerle kapanmayan delikler en sık karşılaşılan kronik orta kulak hastalıklarıdır. Bu delikten orta kulağa su kaçması veya sinüslerden, burundan, genizden östaki kanalı yoluyla orta kulağa gelen enfeksiyonlara bağlı olarak kulakta ara ara iltihaplı akıntılar oluşabilmekte ve tekrarlayan enfeksiyonlara bağlı olarak işitme zaman içinde giderek kötüleşebilmektedir. Bu grup klinikte daha sık karşılaşılan ve tedavisi nispeten daha kolay, fonksiyonel sonuçları da daha başarılı olan kronik orta kulak problemleridir.
İkinci önemli kronik orta kulak hastalığı ise genellikle östaki kanalının çocukluktan itibaren fonksiyonunun bozuk olmasına bağlı olarak izlenir. Hastalık orta kulakta havalanma bozukluğuna bağlı oluşan negatif basınç sonucunda kulak zarının orta kulağa doğru çekilerek çökmesi ile başlar. Zardaki çökme ve keseleşmeyi takiben dış kulak yolu cildinin orta kulağa ve zamanla arka komşuluktaki mastoid kemik içine doğru ilerlemesi burada kolesteatoma adı verilen iltihaplı kitlenin oluşmasına neden olur. Kulak içlerine ilerleyen kulak kanalı derisinden dökülen hücreleri ve bu ortamda çoğalan bakterileri içeren kolesteatoma kitlesi çevre kemiklerde bası ve iltihap etkisi ile erime yapmakta bu şekilde komşu organlara doğru yayılarak ciddi komplikasyonlara neden olabilmektedir.
Genellikle uzun zamandır olan ve kötüleşen işitme kaybı ve ara ara artan kötü kokulu kulak akıntısı hikâyesi vardır. Hastalar aniden başlayan işitme kaybı, baş dönmesi, yüz felci gibi kulak kaynaklı ya da menenjit, beyin apsesi gibi iltihabın kafa içine yayılması ile oluşan ciddi komplikasyonlarla hastaneye başvurmaktadırlar.
Kolesteatomalı kronik orta kulak iltihaplarının cerrahi tedavisinde amaç öncelikle iltihabı önlemektir. Bu hastalarda işitme fonksiyonunda elde edilen sonuçlar genellikle ilk gurup kadar yüz güldürücü olmamaktadır.
Kronik orta kulak iltihaplarında tanı koymak için bazı tetkikler gerekebilir. Bunun için işitme testleri yapılır ve işitme kaybının derecesi belirlenir.
Orta kulaktaki basıncın arttığı durumlarda basınç ölçümü yapılır. Hastalığın şiddetini ve ameliyat durumunu belirlemek için bilgisayarlı tomografi (BT) kullanılabilir.
Kronik Orta Kulak İltihabı Nasıl Tedavi Edilir?
Başlangıçta, antibiyotiklerle enfeksiyon çözülebilir. Kulak zarında delinme varsa, topical antibiyotik damla da önerilebilir. Eğer kulak zarı veya kemikçikte çizilme (skar) varsa bu durum sadece antibiyotiklerle çözülemez. Bu durumda, kulak zarını onarmak, orta kulak ve mastoid kemikteki enfekte dokuyu ve izi kaldırmak için cerrahi işlem uygulanır.
Kronik orta kulak cerrahisinin ilk hedefi, enfeksiyonun tekrarlamamasını sağlamak için tüm enfekte dokuyu çıkarmaktır. Cerrahide ikinci hedef ise, sağlam kulak zarı ile orta kulak boşluğunu yeniden oluşturmaktır. Bu işlemler sonunda işitme tekrar sağlanabilir.
İşitmenin son hedef olması garip gelebilir ama ilk iki hedef gerçekleştirilmezse, enfeksiyon tedavi edilmezse, yeni bir enfeksiyonda işitme yine hasara uğrayacaktır ve işitme için yapılacak her şey boşa gidecektir.